Başkent Berlin, Almanya`da dış görüntüsüne en az dikkat eden insanların yaşadığı bir kent olarak tanınıyor. Peki yılda bir moda haftalarının düzenlendiği Berlin, bir moda kenti midir? Berlin`deki dokuz moda okulundan birinde dersler veren moda tasarımcısı Hermann Kohl, bunu tarif etmenin zor olduğunu belirterek şunları söylüyor:
“Berlin, özellikle 1920 ve 30`lu yıllarında dünya modasının merkeziydi. Ancak Nazi döneminde herşey değişti. Ama 50`li, 60`lı yıllarda moda yine Berlin`e odaklandı. Tabii süreç içinde Münih, Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Top model Julia Stegner de Berlin Moda Haftası`nda Düsseldorf ve diğer kentler Berlin`deki moda pastasından epeyce pay aldılar. Yani kısacası, bu gelişmede Almanya tarihinin suçu var.`
Berlin`deki modacıların tasarımlarının sokaktaki insana pek yansıdığı söylenemez. Günlük hayatta Berlinliler, çoğunlukla sportif ya da siyah ve gri gibi dikkat çekici olmayan giysileri tercih ediyorlar. Berlin`in ünlü Kurfürstendamm, Friedrichstrasse gibi muhteşem bulvarlarında bile şık giysili insanlara rastlamak çok kolay değil.
Geleceğin tasarımcıları
Berlin Sanat Akademisi`nin ünlü 17 Haziran Caddesi`ndeki dersanelerinde ise genç Alman moda tasarımcıları çalışıyor. Bu genç tasarımcılar, Berlin`in gelecekteki moda trendlerini belirleyecek. Moda tasarımcılığı bölümünün bir atölyesinde öğrenciler renkli kumaşlarla haşır – neşir oluyor, dikiş dikiyor ve eskizler üzerine tartışıyorlar.
Finlandiyalı öğrenci Marianne Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Berlin, moda kenti olmak istiyor Siponmaa, Berlin`in moda kenti olup olmadığı konusunda karasız. Siponmaa, “Daha önceleri Londra`da oturuyordum. Londra`nın bir moda kenti olduğu hemen göze çarpıyor. Özellikle East London semtinde birçok kişi çılgınca giysilerle dolaşıyor. Burada ise bunu görmüyorum. Burada insanların kendi özel zevkleri daha öne çıkıyor ama, yine de farklı bir durum var†diyor.
Finlandiyalı öğrencinin tasarım dersine giren profesörü Valeska Schmidt-Thomsen ise moda kentlerinin tarihi bir gelişim süreci olduğunu anımsatıyor ve Berlin`in bu anlamda genç bir kent sayılabileceğini söylüyor. Bir kentte sadece çok sayıda genç moda tasarımcısının bulunmasının yeterli olmayacağını, moda konusunda bilincin ve paranın da olması gerektiğini belirtiyor