Küresel krizin etkisiyle satışlarda ortalama yüzde 20, kârlılıkta ise yüzde 50 düşüşler yaşayan Türk hazırgiyim sektörü, perakende politikalarını sil baştan düzenledi. Krizi “hassas dönem” olarak adlandıran markalar, süreçten en az etkilenmek için üretimden satış modellerine kadar çok sayıda stratejik değişime imza attı. Orka Grup, riski dağıtmak için “üret-sat” yerine, aylar öncesinden bayilere tanıttığı koleksiyonları ile “sipariş al-üret” modeline geçerken, Colleizone, satın alım işlemlerini piyasa fiyatları yerine araştırmalar sonucu kendi belirlediği fiyatlar üzerinden yapıyor. Silk&Cashmere ise tüm zamanlarda en çok sattığı ürünlerini mağazalara yerleştirdi.
Damat-Tween-ADV ve D’S Damat gibi markaları ile erkek giyimin Türkiye’deki öncülerinden olan Orka, krizle birlikte “garantili satış” sistemine döndü. Orka, daha önceden uyguladığı “üret-sat” sistemi yerine, “sipariş al-sat” sistemine döndü. Koleksiyonlarını gerek kendi mağaza yöneticilerine gerekse bayilerine aylarca önceden sunan Orka, aldığı siparişleri üretime çevirmeye başladı.
Orka’dan ön ödemeli ürün
Orka Grup Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, durgunluğu kendileri gibi çok sayıda yurtiçi ve yurtdışı bayisi olan gruplar için tek formülle çözmenin mümkün olmadığını söylüyor. Orakçıoğlu, “Ancak özellikle satış garantili sisteme geçtiğimizi söyleyebilirim. Aslında 2 sezon öncesinde başlayan sistem, krizle birlikte tamamen yaygınlaştı. Artık üretip satmak yerine, 7-8 ay öncesinde koleksiyonları mağaza yöneticilerine ve bayilere sunuyoruz, aldığımız siparişleri üretiyoruz. Mağazalar böylece stok miktarını da kendileri belirlemiş oluyor. Siparişlerin büyük kısmını da ön ödeme ile alıyoruz” diyor.
Bayilerde kalan ürünlerin yüzde 10’unu da iade olarak kabul ettiklerini belirten Orakçıoğlu, 2009-2010 sonbahar-kış sezonu için de en çok satılan ürünleri 6 hafta yerine 2 haftada yeniden raflara koymak için altyapılarının hazır olduğunu belirtiyor.
İpekle kaşmiri dünyada buluşturan tek marka olan Silk&Cashmere, “hassas dönem” olarak adlandırdığı kriz sürecinde çareyi “Best Of Silk&Cashmere” modeli uygulamada, yani en çok satan ürünlerini mağazalara yerleştirmekte buldu. Silk&Cashmere Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur, “Yurtdışı dahil tüm mağazalarımızı, markamız açısından tüm zamanların en çok satan modelleri ile dolduruyoruz. Bunlar arasında dik yakalı siyah kaşmir kazak, 12 farklı renkte V yaka kaşmir bluz, kaşmir ve ipek şallar ve kaşkol-bere-eldiven takımlar gibi ürün grupları yer alıyor” dedi.
Model sayısı azaltıldı
İpekyol, Twist, Machka markalarını barındıran Ayaydın-Miroglio Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın, krizle birlikte maliyet düşürücü tedbirlerin yoğun olarak gündeme geldiğini belirtti. Model adetlerini düşürdüklerini ve ürünlerin mağazalardaki sirkülasyon sürecini daha da öne çektiklerini kaydeden Ayaydın, “Kriz öncesi bir sezonda 500 model üretiyorsak, bugün 300 modele düşürdük. Böylece otomatikman maliyetlerde yüzde 20’lik bir avantaj sağladık. Yine mağazalara eskiden 15-20 günde bir yeni ürün yerleştirirken, bu süreyi krizle birlikte bir haftaya indirdik. Her mağazadaki ürünlerin yaklaşık yüzde 20’si, bir haftada tamamen değişmeye başladı. Ayrıca sezon içinde satılmayan ya da satışı uzun zaman alan ürünleri de outlet mağazalarına göndermeye başladık” diyor.
Rusya pazarında adını duyuran Türk markalarından biri olan Adil Işık ise model başına düşen üretim adetlerini azalttı. Markaya adını veren ve kurucusu olan Adil Işık, “Marka gücünü kaybetmemek için ürün çeşitliliğinde azaltma yapmadık ama model başına düşen üretim adeti sayısını düşürdük. Önceden model başına düşen adet bin ise şu anda bu sayıyı 800 yaparak krize karşı pozisyon aldık. Krizin biraz da mevsimsel olduğuna inanmak istiyoruz. Baharla birlikte kriz rehavetinin atılarak etkinin daha da azalmasını bekliyoruz” diye konuşuyor.
Alım politikası değişti
Collezione’nin sahibi Ekrem Akyiğit, krize karşı giderleri ve ürün envanterini iyi yönetmeye çalıştıklarını belirtiyor. Müşterinin talep ettiği ürünleri 2 ay yerine 1 ay içinde tekrar mağazalara yerleştirmeye çalıştıklarını kaydeden Akyiğit, “Hazirana kadar oturtmaya çalıştığımız sistem için ödeme sürelerini de öne çektik. Üreticilerle 150 gün vadeli çalışırken, bu süreyi peşin ya da en fazla 30 gün vadeye çekiyoruz. Böylece önceliği bize veriyorlar, biz de ürünleri daha hızlı mağazalara sevkediyoruz. Ayrıca satın alımları önceden birkaç yerden fiyat alarak yapıyorduk. Şimdi o ürünlerin ederi ne ise, onu piyasadan öğreniyoruz ve hedef fiyat üzerinden ihale açarak alım yapıyoruz” diyor.
Süleyman Orakçıoğlu
İki sezon önce başlayan garantili satış sistemi krizle birlikte yaygınlaştı.
Ekrem Akyiğit
Müşterinin istediği ürünü 2 ay yerine 1 ay içinde tekrar mağazalara yerleştiriyoruz.
Yalçın Ayaydın
Model adetlerini düşürüp maliyetlerde yüzde 20’lik bir avantaj sağladık.
Adil Işık
Model başına düşen üretim adeti sayısını düşürüp krize karşı pozisyon aldık.
Ayşen Zamanpur
Mağazalarımızı tüm zamanların en çok satan modelleri ile dolduruyoruz.
KRİZE KARŞI ALINAN TEDBİRLER
Sipariş-satış modeline geçildi.
En çok satan ürünler üretiliyor.
Model adatlerinin düşürülüyor.
Ürün 2 ay değil 1 ay önceden getirilyor
Küresel krizin etkisiyle modanın kimyası değişti
34