Tekstil sektöründe iki aydır yakalanan trend dikkat çekiyor. Ekim ayında sektörün siparişlerinin aylık bazda yüzde 16,6, yıllık olarak ise yüzde 8,2 artması sanayi üretiminde tekstilin yeniden dümene geçmeye başladığını gösterdi. Asıl sürpriz gelişme ise tekstilcilerin aldıkları siparişlerin ekim ayında son 4 yılın zirvesine çıkması. Tekstilciler, bu olumlu gelişmenin ardında krizde değişen tüketim alışkanlıklarına uyum sağlamalarının ve Çin’in liderlik ettiği “teslimatı aylar süren büyük adetli üretim” yerini “küçük adetler-hızlı teslimat” denkleminin yattığını belirttiler.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ekime ait Ciro ve Sipariş Endeksi’ni dün açıkladı. Ciro artışı aylık bazda yüzde 7,3 olarak gerçekleşti. Sirapişler de benzer bir trend izledi. Aylık olarak sanayicinin aldığı sipariş yüzde 3,9 yükseldi. Yıllık olarak bakıldığında her iki kalemde de azalma görülüyor. Cirolar yüzde 0,1, siparişler yüzde 1,6 düştü. İmalat sanayiinin alt sektörleri incelendiğinde tekstil sektörünün ağırlığını yeniden hissettirmeye başladığı görülüyor.
Sipariş endeksi sürpriz yaptı
Tekstilci siparişlerinde hem aylık hem de yıllık bazda ciddi artış sağladı. Tekstildeki asıl sürpriz 2005 yılını baz alarak TÜİK’in hazırladığı sirapiş endeksinin 4 yıllık dönemde en yüksek seviyesine çıkması oldu. Tekstil sektörünün siparişlerini gösteren endeks değeri 154.3’e ulaştı. Tekstilci bu dönemde hem yurtdışı hem de yurtiçi pazardaki siparişlerini artırdı. Yurtiçi pazarlardan alınan siparişler eylüle göre yüzde 17,4, yurtdışı pazarlardan gelen siparişler de yüzde 16,9 yükseldi.
Tekstil sektörünün ekonomide kademeli bir toparlanmanın görülmeye başlandığı bir dönemde yaptığı bu atağın nedeni ise, Türk tekstilcilerin hem krizde değişen tüketim alışkanlıklarına çabuk adapte olmaları hem de Çin’in “büyük adetli üretim” tarzına karşı “küçük adetle üretim-hızlı teslimat” silahıyla yanıt vermeleri.
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle de bu değişime dikkat çekti. Gülle, son yıllarda sezon sayısındaki artışın krizde tüketim alışkanlıklarının değişmesiyle birleştiğini ve daha kısa adetlerde hızlı üretim olgusunun giderek kalıcı olmaya başladığını söyledi. Gülle, “Böyle bir durumda Türkiye, küçük adetleri üç hafta ile bir ay arasında üretebilen bir ülke olarak Çin ve Hindistan’a karşı büyük avantaj kazanıyor. Şu anda olan da bu. Son üç-dört ayda siparişler yoğunlaştı. Geçen ay tatil olmasıydı, aylık ihracatı yüzde 25 artışla kapatabilirdik. Bu ay ise geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 38 artışdayız. 2010 yılının ise daha iyi olmasını bekliyoruz. Talepte patlama dünyada hammadde fiyatlarını da yükseltti. Pamuk ve viskonda yüzde 50 artış var” şeklinde konuştu.
İç piyasa da canlanma yaşandı
Endeks artışlarında iç piyasanın rolüne de değinen Gülle, “Son dönemde iki bayram ve yılbaşı alışverişleri de gündeme geldi. Ayrıca yabancı turistlerin alışveriş merkezlerine olan ziyaretleri de iç tüketimi canlandırarak siparişlerin artmasına katkıda bulundu” dedi.
Özellikle finans sektörünün, tekstilin krizden en çok etkilenecek sektör olacağı beklentisinin tam tersi yönde bir tablo çizdiklerini aktaran Gülle, 2009 yılının ilk üç ayından itibaren gittikçe yükselen bir eğilime girdiğini ifade etti. Gülle, toplam ihracatın yüzde 35’lerde bir düşüş ile yılı kapatmaya hazırlanırken, tekstilde bu oranın yüzde 18 ile sınırlı kalacağını ve yılı 5-6 milyar dolarlık ihracatla kapatacağını vurguladı.
Son birkaç aydır tekstil sektörünün daha hareketli olduğunu vurgulayan İTHİB Başkanvekili Ahmet Öksüz ise, “2009’un son çeyreği daha iyi geçiyor. Çoğu firmanın kapasite kullanım oranlarını arttı. Önümüzdeki aylarda da durumun iyi olduğunu gözlemliyoruz” yorumunu yaptı. Aynı zamanda Kahramanmaraş merkezli Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili olan Öksüz, verilerin, Avrupa Birliği (AB) pazarının hızlı servis avantajı nedeniyle Türkiye’den vazgeçmediğini kanıtladığını da sözlerine ekledi. Öksüz şu değerlendirmeyi yaptı: “Krizin etkisiyle her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de biraz kayıp oldu. Ama bizim gibi küçük adetli üretimleri hızlı teslimatla çalışan pazarlar krizde bunu avantaja çevirmesini bildi. Çünkü siparişler artık bir kalemde 100 bin adet yerine 10’ar bin adetlere düştü. Bunları da daha kısa sürelerde talep ediyorlar. Dolayısıyla AB alıcıları bizden vazgeçmedi. Çünkü Akdeniz çanağında, tekstil ve konfeksiyonun birarada olduğu ve bizim kadar küçük adetlerde-hızlı üretim yapabilen başka bir ülke daha yok. Fas, Tunus gibi ülkeler bizim gibi olamaz. AB’ye ihracatımızda da artış var” dedi.
96