Ana Sayfa ModaDefile ve Moda Haftaları Süleyman Demirel, sanrılar isimli koleksiyonuyla ilk defilesini 21 Eylül’de vermeye hazırlanıyor.

Süleyman Demirel, sanrılar isimli koleksiyonuyla ilk defilesini 21 Eylül’de vermeye hazırlanıyor.

tarfından
3 Dakika Yaklaşık okuma süresi

Sanat dünyasının ünlü isimlerini giydiren Süleyman Demirel, kendi ismiyle ilk defilesini vermeye hazırlanıyor. 21 Eylül`de Swissotel`de `Haute Couture Fashion Show` ismiyle bir defile düzenleyecek olan Demirel ile defile hazırlıkları sırasında görüştük.

Nasıl modacı oldunuz?

İstasyon Sanat Merkezi`nde eğitim aldım. Bu merkezin özel bir TV kanalıyla ortaklaşa düzenlediği `Ulusal Moda Yarışması`nda birinci oldum. Önce birçok tekstil şirketi için tasarımlar yaptım. Altı ay önce Azor isimli firmamı kurdum. Yıllardır ismimle bir haute couture koleksiyonu hazırlayıp defile yapmayı planlıyordum. İşte onu da gelecek hafta yapıyoruz.

PSİKOLOJİK BİR DEFİLE OLACAK

Koleksiyonunuzu hazırlarken nereden ilham aldınız?

Defilenin ismi `Sanrılar`… Biraz duygusal, psikolojik bir defile olacak. Bastırılmış duygularımız bu defilede somutlaşacak. Ben defile öncesi Alexander McQueen`in ölümünden çok etkilendim. Sanırım genel olarak, defilede yaşadığım bu üzüntü kendini gösteriyor.

Karamsar bir koleksiyon mu?

Hayır aslında. Çiçek motifleriyle tasarımları canlandırdım. Tüm koleksiyonda uyumsuzluğun uyumu var. Aklınıza gelmeyecek materyalleri ve kumaşları birlikte kullandım. Metal ve dantel gibi…

Biz sizi daha çok Demet Akalın`ın tasarımcısı olarak tanıyoruz…

Demet, benim en eski müşterilerimden biri. Yaklaşık 9 senedir birlikte çalışıyoruz kendisiyle. Amerika`da bulunduğum süre zarfında, çok kısa bir süre Tuvana Büyükçınar`la çalıştı. Bundan da çok mutlu olduğunu sanmıyorum zaten.

Başka kimler için tasarımlar yapıyorsunuz?

İlk çalıştığım isim Deniz Seki… Demet Sağıroğlu, Sibel Can, Burcu Güneş ve Ebru Destan`la da çalıştım.

Sanatçılarla çalışması zor mu?

Her tasarımcı gibi ben de tasarımımı kağıt üzerinden anlatırken zorluk yaşıyorum. Onlar kağıttaki çizime bakıp elbisenin bitmiş halini hayal ederken zorlanıyor. Çizimi anlatmak, ikna etmek, işi somutlaştırmak en zor kısmı. Sadece sanatçılar için de geçerli değil bu. Normal bir müşteri geliyor, elinde Lady Gaga fotoğrafıyla `Bana Lady Gaga`nın bu giysisine benzer bir şey dik` diyen müşteriye ne denir ki! Hande Yener, Lady Gaga gibi giyinse ne olur! Sürekli taklit ediyoruz

Ünlü müşterileriniz arasında tasarımdan anlayan kimse yok mu?

Demet iyi anlıyor çizgimden. Petek Dinçöz de… Sibel Can`la da rahat çalışıyorum..

MÜSAMERE GİBİ MODA HAFTASI

Türkiye`de taklit ürünler rağbet görüyor. Hatta çok ünlü tasarımcıları taklit edenler de var…

Var tabii… Patent kanunlarında o kadar çok açık var ki! Benim de tasarımlarımı birebir kopyalayanlar var. Yasaların tasarımcıyı koruması gerekiyor.

İstanbul Moda Haftası`nı nasıl buldunuz?

Üzülerek izledim, ilkokul müsameresi gibiydi…

Şu an Türk tasarım dünyasında eşinin ya da ailesinin desteğiyle butik açan ya da marka yaratanlar var…

Eş parasıyla, koca parasıyla modaya girenleri saman alevi gibi görüyorum. Bir sezon varlar, ikinci sezon yoklar. Bir başarıları yok. Aldıkları bir ödül yok. Hangi yaptıkları akılda kalıyor ki… Aile parasıyla bir takım ekipler kuruyorlar, kendilerine `modacı` diyorlar, butikler açıyorlar. Ama bu kişiler kalıcı olamaz.

Kimi giydirmek istersiniz?

Madonna, Kylie Minogue, Nicole Kidman, Anne Hathaway gibi isimler olabilir.

Türk tasarımcı olarak kimi beğeniyorsunuz? Hakan Yıldırım, Cengiz Abazoğlu ve Arzu Kaprol…

İSPANYOL PAÇA DÖNÜYOR

Sonbahar-kış sezonunda İskoç ekosesi ve kırmızı renkler ön planda.

Satenler hem gece hem de gündüz giyiminde var.

Etek boyları; maksi ve mini. Kısa etekler, diz üstü çizmelerle kombine edilecek.

Kalın örgülü trikolar da çok moda.

Pantolonlarda yüksek bel var. İspanyol paçalar da bu yıl geri dönüyor.

İKONCANLAR MODA TERÖRİSTİ

Eda Taşpınar için diyecek kelime bulamıyorum. Adı stil ikonu olarak geçse de, kesinlikle öyle değil. Bizim ikoncanları moda teröristi olarak görüyorum. Şu an Türkiye`de moda dünyasında tam bir terör yaşanıyor. İstanbul Moda Haftası gibi..

Charlize Theron, Nicole Kidman ve Rihanna`nın tarzlarını çok beğeniyorum. Ama sadece Madonna ve Gwen Stefani için stil ikonu diyebilirim. Victoria Beckham`ın da giyim tercihleri çok başarılı.

Türkiye`den Ajda Pekkan`ı çok beğeniyorum. Sosyeteden de Feryal Gülman`ın tarzı bana çok asil gelir.

DEMET AKALIN`IN BİR TARZI VAR

Modayı takip edenler olabilir ama stil sahibi olmak çok zordur. Karikatürünüz çizilecek kadar belli olan bir tarzınız varsa o zaman stil sahibi oldunuz demektir. Türkiye`de böyle bir isim yok…

Hande Yener`in her albümünde başka bir tarzı var. Albüm kapağındaki görüntüsüyle, konserindeki veya katıldığı davetlerdeki görüntüleri örtüşmez. Böyle stil sahibi olunmaz. Demet Akalın müşterim diye söylemiyorum ama bir tarzı vardır. Kıyafeti için `Bu tam Demet`lik` diyebiliriz…

Ünlü erkeklerden de Kenan Doğulu, Yalın ve Tarkan`ın tarzını beğeniyorum.

İDİL DEMİREL GÜNAYDIN

Tekstil, Moda ve Teknoloji Güncellemeleri Direkt Posta Kutunuza Gelsin

Moda ve teknolojinin kesiştiği noktada, sizin için seçtiğimiz özel içerikleri almak üzere hemen kaydolun. Her hafta doğrudan e-posta kutunuza gelecek güncellemelerle kendinizi sektörün ön saflarında bulun!

Abone olduğunuzda, blog yazılarımız, özel içerikler ve özel etkinlikler hakkında size e-posta göndermemize izin vermiş olursunuz. Ancak, e-postalarda sağlanan abonelikten çıkma bağlantısına tıklayarak rızanızı istediğiniz zaman geri çekebilirsiniz.

İginizi Çekebilir

Yorum bırakın

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu konuda sorun yaşamıyorsanız devam edeceğimizi varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Onayla