Türkiye`nin Çin`e olan ihracatı sektörsel olarak incelendiğinde, ilk sırayı yüzde 57 pay ile (516 milyon dolar) madencilik ürünleri alıyor. Daha sonra ise 133 milyon dolarla kimyevi maddeler, 60 milyon dolarla demir çelikten üretilen ürünler ve 52 milyon dolarla da tekstil ve ham maddeleri sıralanıyor. Artan ihracat rakamına paralel olarak son donemde hazır giyim ve konfeksiyon, kimyevi maddeler, taşıt araçları yan sanayi ve çeşitli makine ürünlerinin ihracatında artış kaydedilmişti.
Türk ihracatçısının Çin pazarını keşfetme girişimleri sırasında belirli sorunlar da beraberinde geliyor. Türkiye`nin geleneksel ihraç pazarları dışında yer alan ve pratik ticari uygulamalar açısından oldukça farklılık arz eden Çin pazarında, Türk firmalarının yerel firmalar ile ticari işlem sırasında dikkat etmeleri gereken hususlar bulunuyor.
Uzmanlar, Çin ile yapılan ticarette anlaşmazlığa düşülmemesi için şu hususlara dikkat edilmesini tavsiye ediyor:
1- Öncelikle Ticari ilişkide bulunulacak Çinli firmanın üretici veya ticaretçi olup olmadığının belirlenmesi ve özellikle internet üzerinden temas kurulan firmalar ile tercihan ticari işleme girilmemesi
2- Bu amaca yönelik olarak mutlaka yerinde tespit çalışması yapılması ve bu süreçte gerekli olduğu takdirde yerel danışmalık şirketlerden profesyonel destek alınması
3. Alınacak bu profesyonel desteğin, pazar araştırması (üretim, tüketim, fiyatlandırma, dağıtım kanalları, vergiler gibi konularda) surecinde de kullanılması
4- Ticari ilişki kurulacak Çinli firma ile mutlaka sözleşme imzalanması ve bu sözleşmenin ürün tanımı, ödeme yöntemleri, belgelendirme, anlaşmazlıkların halli gibi hususları içermesi
5- Sözleşmenin yerel ticaret odaları ve konsolosluklar vasıtasıyla onay işlemlerinin tamamlanması
6- Ticari işlem sırasında uluslar arası kabul görmüş ödeme yöntemleri ile çalışılması (akreditif)
7- İthalat ilişkisine girilmesi durumunda, üretim öncesinde ve yükleme sırasında mutlaka gözetim (inspection) firmaları ile çalışılması
8. Sözleşme tanımı dışında ürün gönderimi ile karşılaşılması halinde, gözetim firmaları vasıtasıyla bu durumun belgelendirilmesi ve ispat sürecinin başlatılması
9. Ticari anlaşmazlık ile karşılaşılması durumunda, öncelikle dostane çözüm yöntemlerinin izlenmesi, sonuç alınamaması durumunda, mutlaka hukuk büroları vasıtasıyla çözüme gidilmesi.
10. Ticari ilişki kurulması öncesinde ve sürecin her aşamasında, gerekli olduğu takdirde sonrasında Tük Büyükelçilikleri bünyesindeki ticaret müşavirliklerinden yönlendirme alınması