Küresel kriz, birçok sektörü olumsuz yönde etkilerken, hem hazır ürünlere daha ucuz bir alternatif oluşturması nedeniyle hem de insanların evde daha çok vakit geçirdiği bir dönemde böyle bir işlev taşıması nedeniyle el örgü yünü pazarında büyüme bekleniyor. Ormo Yün Yönetim Kurulu Üyesi Giray Öcalgiray, önümüzdeki sezon hazır kazak pazarından pay alacaklarını ve 2009 yılı için yüzde 10-15’lik bir büyüme öngördüklerini bildirdi. Öcalgiray, yaşanmakta olan küresel kriz sürecinde, sattıkları ürünün hesaplı ve evde zaman geçirmeye katkı yapar nitelikte olması dolayısıyla ihracatlarında olumlu bir trend yaşandığını belirtti. İç piyasada ise daha çok ürün gamlarında değişiklikler gözlemlediklerini kaydeden Öcalgiray, “Bebe ürünlerinde hiçbir eksilme olmadan aynı şekilde devam etti. Pahalı ürünlerde satış kaybı yaşanırken, ucuz ürünlerde satışlar arttı” diye konuştu. Öcalgiray, iç pazarda büyük artış yaşanmamasında, hazır giyim sektörünün stoklarından kurtulmak için ürünlerin fiyatlarını çok aşağıya çekmesinin önemli etkisi olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Önümüzdeki sezon hazır ürünlerde düşürdükleri fiyatlar maliyetini kurtarmayacağı ve bu nedenle fiyatlar biraz daha normal olacağı için bizim sektörümüzün yurt dışındaki gibi ciddi bir büyüme trendine gireceğini düşünüyoruz. Önümüzdeki sezon en çok hazır kazak pazarından pay alacağız. 2009’da yüzde 10-15 büyüme öngördük. 2008’de yine yaklaşık yüzde 15 büyüdük. Son 5 senedeki toplam büyümemiz ise yüzde 165 olarak gerçekleşti. İç pazarda yaklaşık yüzde 40-45 raf payına sahip olduğumuzu düşünüyorum. İhracatta da Türkiye’den yapılan el örgü yünü satışının yüzde 50’sini biz yapıyoruz. Toplam pazarın yüzde 70-80’i markalı ürünler, kalanı merdiven altı ürünlerden oluşuyor. Bu senenin ilk 3 aylık döneminde, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 22’lik ihracat artışımız var.” “HER SENE 1.500-2 BİN DEĞİŞİK ÜRÜN” Örgü yününün sanayi ile sanatı birleştiren yönüne işaret eden Öcalgiray, çeşitli doğal elyaflarla sürekli yeni ürünler üzerinde çalıştıklarını anlattı. Öcalgiray’ın verdiği bilgiye göre, şu anda örgü yününde bambu elyaflı ürünler yaygın olarak kullanılıyor. Yeni sezonda ise soya ve süt elyafı içeren ürünlerin piyasaya sunulması planlanıyor. Bu tarz spesifik elyaflarda standart uygulamaların dışına çıkarak, kendi know-how’larını geliştirmek zorunda olduklarını dile getiren Öcalgiray, “Bambu, soya ve süt elyafları yeni yüzyılın ürünleri, 3-4 sene önce olmayan şeyler. Bunlarla katma değerli bir ürün çıkarmanız lazım. Ya dokunuşu, ya parlaklığı ya kokusu değişik olacak. Bizim fabrikamızda her sene 1.500-2 bin değişik ürün yapılıyor. Senede iki koleksiyon yapıyoruz” şeklinde konuştu. “ALOE VERALI, KESTANE AROMALI ÇORAPLAR” Öcalgiray, örneğin Almanya’da çorap ipliğinin çok moda olduğunu, burada senede 1.500 ton çorap ipliği satıldığını belirterek, Almanya pazarı için istek üzerine aloe veralı, jojoba oilli, kestane aromalı çorap iplikleri ürettiklerini kaydetti. Örgü yününün yanı sıra sadece yüzde yüz doğal elyaftan yapılan triko iplikleri de ürettiklerini söyleyen Öcalgiray, triko ipliğinin de yüzde 50’sini ihraç ettiklerini, üretimlerinin yüzde 85’ini el örgü yününün, yüzde 15’ini triko ipliğinin oluşturduğunu dile getirdi. Giray Öcalgiray, 16 Nisan Perşembe günü Gümüşsuyu’ndaki ofislerinin alt katında Ormo Sanat Galerisini açtıklarını ve bunu yaparken işlerinin sanatla çok iç içe olduğu düşüncesinden yola çıktıklarını belirterek, şöyle devam etti: “Biz de ipliğin sanatkarıyız. Her sene binlerce iplik yapıyoruz, bunların renk kombinasyonlarını, içerik kombinasyonlarını yapıyoruz. ‘Bir sanat galerisi yapalım’ dedik. Burada hem meşhur sanatçıları konuk edelim hem yeni sanatçılara sponsor olalım, iplik işimizle sanat arasındaki köprüyü kuralım istedik. Buraya gelip resim yapan genç sanatçılar ipliklerle ilgili renkler icat etsinler. Bir ressamın burada yaptığı tabloda kullandığı renklerden yola çıkarak iplikler üretebiliriz ve çok enteresan olur.” Bunun yanı sıra “Nako Shop” tarzı dükkanlar açmayı düşündüklerini söyleyen Öcalgiray, bu sene içinde yine ofis binalarının giriş katında, Derya Baykal’la işbirliği içinde, üst gelir grubuna da hitap edecek bir “Nako Shop” açmayı planladıklarını, bunu daha sonra yaygınlaştırabileceklerini belirtti. Öcalgiray, “Ben bu butiklerden ümitliyim. Onun dışında internet üzerinden yün satıyoruz, 100 bin üyemiz var. Yine internet üzerinden Nako TV ile adım adım örgü örmeyi öğretiyoruz. Sektörde öncü olarak, örgü kafe, internet satışı, özel butikler gibi işleri yavaş yavaş hayata geçireceğiz” dedi. “TEKSTİLİMİZ ASYA’YA GÖRE 25 SENE ÖNDE” Geçen sene 62 ülkeye satış yaptıklarını kaydeden Öcalgiray, “Ormo firması olarak dünyada sektörümüzde en büyük üreticiyiz. Dünyada bir markayız” dedi. Dünyada fiyat kırarak rekabet etmediklerini, İtalyan firmalarıyla aynı seviyeden satış yaptıklarını dile getiren Öcalgiray, üretim yatırımlarına ilişkin olarak, geçtiğimiz yılın kasım ayında Osmaniye’de yeni yatırımlarının devreye girmesiyle birlikte Orhangazi ve Gaziantep’le birlikte üç yerde üretim gerçekleştirdiklerini söyledi. Öcalgiray, Mısır gibi yabancı ülkelere gitmenin toplam maliyet planı yapıldığında karlı olmadığını, yatırımlarını Türkiye’de sürdürme kararında olduklarını ifade ederek, “Halihazırdaki tesislerde büyüme planımız var. Osmaniye’deki tesisimiz 100 bin metre kare gibi bir alan üzerinde açıldı. İlk etapta 20 bin metre karelik bölümü devreye alındı. 135 kişi işe alındı bu sayede” bilgisini verdi. Doğudaki yatırımlara verilen teşviklerle, Türkiye’nin tekstildeki gücünü yeniden kazanabileceği görüşünü bildiren Öcalgiray, “Asya’da birçok fabrika gezdim. Kalite olarak çok üstteyiz. Tekstilimiz, oralara göre 5 değil 25 sene önde” dedi. 2008 yılında 100 milyon doların üzerinde bir ciro rakamına ulaştıklarını bildiren Öcalgiray, Osmaniye fabrikası için yaptıkları 10 milyon dolar yatırıma ilaveten 10 milyon dolar daha yatıracaklarını kaydetti.
Kriz işsizleri örgüye sarıldı, yün pazarı yüzde 15 büyüdü
tarfından Admin
tarafından yazıldı Admin
4 Dakika Yaklaşık okuma süresi
80