Günlerdir krizle yatıp, krizle kalkıyoruz; bunun doğal sonucu olarak da krizle ilgili bir haber bombardımanı altındayız. Gazeteler ve internet siteleri daha çok krizin olumsuz etkilediği sektörlerle ilgili haberler veriyor ama krizin bir de olumlu etkilediği sektörler var. Bu sektörlerle ilgili haberler yayın organlarında ya hiç yer almıyor ya da üç beş cümle ile geçiştiriliyor. Haber değeri açısından daha ilgi çekici olduğunu düşündüğüm sektörler şunlar:
– Kriz dönemlerinde ruj satışı artıyor. Daha iyi hissetmek uğruna kadınlar yüzlerce dolarlık çanta ve ayakkabı almak yerine, çok daha düşük bir bütçeyle ruj satın alarak alışveriş dürtülerini gideriyorlar.
– Kriz dönemlerinden en çok, erkek giyim sektörü olumsuz etkileniyor. Evi geçindirmekle yükümlü erkek, çocuğun okul, giyim, eğlence ihtiyaçlarına bütçe ayırmaya devam ediyor. Aynı şekilde karşılayabildiği ölçüde eşinin ihtiyaçlarını da karşılamaya çalışıyor. Zorunlu olmadıkça kendisi için alışveriş yapmıyor. Erkek giyim markaları da haliyle bu durumdan olumsuz etkileniyor. Ancak takım elbise gibi pahalı parçalar alamayan erkekler, giydikleri eski takım elbiselerini renklendirmek için kravat, kol düğmesi ve mendil satın alıyorlar.
– Kriz dönemlerinde diğer renklerle kombinlenmesi uygun renklerdeki kıyafetler -siyah ve beyaz gibi- daha çok satıyor.
– McDonald’s, kriz derinleştikçe rekor kârlar açıklamaya başladı. Sağlıklı beslenme konusunda kamuoyunun giderek daha bilinçlenmesi ile bir dönem birçok şubesini kapatıp, zor günler geçiren McDonald’s, bir anlamda yeniden hayata döndü. İnsanlar artık sağlıklı beslenmek derdinde değil, beslenip aç kalmama derdinde. Bu durum en çok McDonald’s’a yarıyor.
– Derdini unutmak için kendini alkole vuranlar, alkol tüketiminin artmasında başrolü oynuyor. Aynı durum sigara şirketleri için de geçerli. Sigara içmenin yasak olduğu kapalı mekânlarda daha az vakit geçiren tiryakiler, evde diledikleri kadar sigara içebiliyorlar.
– McDonald’s gibi ucuz yemek satan restoranlarda işler artarken ne fiyat ne de kalite rekabeti yapan orta halli restoranlarda işler azalıyor. Lüks restoranların işlerinde ise herhangi bir düşüş gözlemlenmiyor.
– Patlamış mısır gibi evde vakit geçirirken tüketilmeye uygun ürünlerin satışında artış kaydediliyor.
– Gelişmiş ülkelerde sinema izleyicilerinin sayısında artış olurken gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde sinema sektörü krizlerden olumsuz etkileniyor. Türkiye’de kriz dönemlerinde satılan sinema bileti sayısında dramatik düşüşler yaşanıyor. ABD’de ise sinema sektörü durumdan çok memnun görünüyor.
– Yine evde vakit geçirmeye paralel olarak, DVD satışlarında artış yaşanıyor.
– Kriz, evlilikleri de olumsuz etkiliyor. Birçok ülkede krizle birlikte boşanmalar da artıyor.
Kağan Gökalp