ONU daha çok faizler, ihracat, kur politikası gibi ekonomik konularda verdiği demeçlerle tanıyoruz. Damat, Tween ve ADV markalarıyla ürettiği erkek giyim ürünleri dünyanın 40″tan fazla ülkesinde satılıyor. Ürettiği giysileri Brad Pitt “ten Chelsea “li futbolculara kadar birçok ünlü giyiyor. Dedesi, kurucu meclisin ilk milletvekili ve ilk meclis başkan yardımcısı. Babası ise bir dönem Elazığ “da belediye başkanlığı yapmış. Süleyman Orakçıoğlu “ndan söz ediyoruz. İHKİB ve TİM yöneticiliği şapkaları bulunan ve aynı zamanda şair de olan Süleyman Orakçıoğlu , son günlerde Merkez Bankası Başkanı”nı ziyaretiyle gündeme geldi. Orakçıoğlu , perakende piyasasında işlerin sanıldığı gibi iyi gitmediğini belirterek, özellikle alışveriş merkezlerinin ayrımcılık yaparak yerli markalara zarar verdiğini söyledi. 2008″den itibaren Tween “de kadın giyime gireceklerini söyleyen Orakçıoğlu , daha sonra bir çocuk koleksiyonu oluşturacaklarının da sinyalini verdi:
l Yarattığınız Damat Tween markası Orka Grup “un önüne geçti… Nasıl başladınız bu işlere?
Evet. Daha çok Damat Tween diye tanınıyoruz. Orka deyince pek çok kimse bilmiyor. Çeşitli markalarımız var. 1986 yılında Samanyolu Sokak, Zafer Han “da başladım. O zamanlar işyerinin adresini bulmak için bayağı uğraşmak gerekiyordu. 20 metrekarelik bir yerdi ve tabela dahi yoktu. Bu anlamda geldiğimiz noktayı unutmuyoruz. 650 bin lira ile başladım işe. Bu, bugünün 6 bin 500 YTL “si gibi bir rakamdı. Her işi kendiniz yapıyorsunuz, amatör ruh, kısıtlı imkanlar büyük hedefler, en büyük sermayem enerji ve motivasyondu.
l Sizin başka şapkalarınız da var…
Birleşmiş Markalar Derneği “nin (BMD ) kurucu başkanıyım, bu büyük sorumluluk veriyor. BMD , markalaşma yolunda adımlar atan firmaları bir çatı altında toplayan bir dernek. İnsanları belli bir amaç etrafında toplamak kolay değil, dernekleşme süreci de zor oldu. Ama şimdi BMD , en prestijli derneklerden biri. Şu anda İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyoncuları İhracatçıları Birliği “nin başkanlığını ve Türkiye İhracatçılar Meclisi “nin de başkan yardımcılığını sürdürüyorum. Tek başına Türkiye ihracatının yüzde 17″sini yapan bir sektörün buradaki sorunları ve geliştirdiği projeler, projelerle birlikte lobi çalışmaları sırasında hedef oluşturmak görevimizin kapsamı alanına giriyor.
l Bugün bir dünya markası olma yolundasınız, yurtdışında 40″ın üzerinde mağazanız var. Başarının sırrı ne?
Çok iyi şeyler yapabilirsiniz ama bunun ölçümünü yapmak çok daha önemli. Matematik çok önemli. Hesap kitap yapmak için de analitik zekanın olması gerekiyor. Analitik zeka da yetmez, sosyal tarafınızın olması lazım. Bunları dengelemek gerekiyor. Sosyal yönünüzü analitik zekayla pekiştirmek lazım. Ben başarılı bir öğrenciydim. 21 yaşında üniversiteyi bitirdim, hayata erken atıldım. Çalışkandım. Çalışma hayatının ne olduğunu o yıllardan biliyordum. Yakınlarımızın iş yerleri vardı, onların iş yerlerinde çalıştım. Önemli olan tecrübe kazanmaktı. Bunlar benim için avantaj oldu.
l Kadın giyime de girmeyi düşünüyor musunuz?
Tween “in yüzde 40 oranında bir bayan koleksiyonu olmasına karar verdik. 2008 sonbahar kışında Tween bayanın mağazalarımızda yer almasını planlıyoruz. Daha ileride junior da olabilir diye düşünüyoruz. Ev tekstiline zaten girdik. Markaların ruhuna uygun bir koleksiyonumuz var. Gülbay Tekstil”le yaptığımız lisans anlaşmasıyla birlikte adımıza üretim yapacaklar ve 1 Aralık “ta ürünlerimiz piyasada olacak.
l Damat Tween “i rakamlarla anlatır mısınız?
Şu anda yurtdışında 40, yurtiçinde 70 mağazamız var. 100 mağaza bizim için baremdi. Toplamda bunu geçtik. 2010 yılında bu rakamın 200, 2020″de ise 400 olmasını hedefliyoruz. 2006″da 60 milyon YTL “lik bir ciromuz vardı, 2007″yi de 85 milyon YTL olarak kapatacağız. Orka “daki ihracatımız ise üretimin yüzde 35″leri seviyesinde. Bu yılki hedefimiz 10 milyon dolar. Üst yönetimde kuzenim Osman Arar ve kardeşim Haldun Orakçıoğlu ile birlikteyiz . Haldun Bey tasarımda çok etkili, Osman Bey ise pazarlamada deneyimli, ben de muhasebe ve finanstayım. Ekip çalışması. Her markanın kendi hedefi var. Damat Tween ile imaj liderliğini, DS Damat”la da pazar liderliğini hedefledik. Farklı lokasyonlarda satış noktalarımız var. Bir yıl içinda mağaza sayısı 2 kat arttı, gelecek sene de 2″ye katlarız. Pazarda akla gelen ilk 3 markadan biriyiz.
l Erkek giyim sektörü ne durumda?
80″li yıllarda 200-300 milyon dolarlık ihracatı olan bir sektör bugün 23 milyon dolarlık bir hacme ulaştı. Laleli ve Osmanbey piyasasını kattığımızda bu rakam 50 milyon dolara kadar çıkıyor. Orta büyüklükteki bir ülkenin gayri safi milli hasılasına eşit. Son yıllarda yurtdışında başarılı olan markalarımız var. Sektör bir öğrenme süreci yaşadı şimdi bunları uygulama sürecine geçti. Türk markaların önümüzdeki dönemlerde daha da fazla etkinliği olacağını düşünüyorum.
l Uzakdoğu hep tehdit olarak görülüyor. Çin dışında başka sorunlar neler?
Uzakdoğu ile aynı kulvarda değiliz. Avrupa “nın kaybettiği enerjiyi kendi içimizdeki birikimlerle birleştirince bu işin dünyadaki liderliğini yapabiliriz. Sorunlarımız olmasa yapabildiklerimizin iki katını yapabiliriz. Yüksek faizin yarattığı düşük kur ihracatta bizim önümüzdeki en büyük bariyer. Yoksa gerçekten bu konuda koşma sürecine girdiğimizi çok rahat söyleyebiliriz. M.B.”nin aşırı tedirginliği üretimin üzerinde baskıya neden oluyor. Reel sektöre üvey evlat gibi davranıldığını düşünüyoruz. Birkaç gün önce TİM olarak Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz “ı ziyaret ettik. Sıkıntıları aktardık, raporlar sunduk, onlar da bize raporlar sundu.
l Perakende piyasası çok hareketli. Bu işler yolunda anlamına mı geliyor?
Piyasada herşeyin önünde yolunda olduğunu söylemek doğru değil. Mesela alışveriş merkezlerinin tabi ki sayısı artmalı, ama aynı lokasyonda 10 tane olmaz. Yerli yabancı ayrımı ile birlikte yerli markalara büyük ödünler verdirterek pazarlanması kalan yerleri neredeyse açık artırma yaparak verilmesi bu ülkede markalaşmanın önündeki engellerden biri. Alışveriş merkezleri buna konseptimiz böyle diyorlar. Konsepte tamam da Türk markalarının önünü kesecek şekilde olmamalı bu konsept. Bence bunların hepsi bahane. Sonuçta bunların listelerinde belli markaları var. Ülkenin markalarına zarar veriyor ve gelişmesini engelliyorlar. Ancak doğal denge yerini bulacaktır. Türk Lirası üzerindeki bu köpük, yaklaşık yüzde 56″lık değerlenme gittiğinde o zaman kral çıplak olacak. Eşit rekabet koşullarında mücadele edilecek.
Brad Pitt de Damat giyiniyor
l Damat Tween “i ünlü birçok isim giyiyor. Marka olarak neler yapıyorsunuz?
Dünya”nın çeşitli ülkelerinde mağazalarımız var. Buralardan birçok ünlü alışveriş yapıyor. Bunların arasında Chelsea “nin antrenörü Jose Mourinho , yine Chelsea “li futbolcular Barselona “daki mağazamızdan, aktör Brad Pitt Almanya mağazamızdan, şarkıcı Michael Jackson Bahreyn “deki mağazamızdan alışveriş yaptı. Londra “da mağaza açacağız 1 yıl içinde, o zaman daha farklı bir konumda olacağız. O zaman Asya Pasifik ülkelerine açılacağız. Londra “da da ki etkinliğimizin tüm batı Avrupa ve ABD “ye yansıyacağını düşünüyoruz.
l Boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Farklı ülkeleri görmek gezmek beni çok çekiyor. O kültürleri yaşamak hoşuma gidiyor. Bununla birlikte İstanbul “u çok seviyorum, İstanbul “un kendine has bir büyüsü var. Zaman buldukça doğduğum kent Elazığ “a gitmeye çalışıyorum. Telefonu bile kapatıp kendimi izole ediyorum. Halı sahada maç yapıyorum, tenis oynuyorum, yüzüyorum. İnsanın zamanını boşa geçirmesinin lüks olduğunu düşündüğümden mutlaka bir aktivite yapmaya gayret gösteriyorum. Tatillerde de doğanın yapısı içinde olmayı seviyorum, lüks otellere gitmeyi çok seviyorum. Özellikle balık tutmayı çok seviyorum ama biraz sabır gerektiriyor tabi. Sempozyumlara, panellere katılıyorum. Mimar Sinan Üniversitesi “nde moda ve marka dersleri veriyorum, haftada 2 saat. Günde 3-5 saat uyuyorum. Öğrencilik hayatımda kendime yetmeyi öğrendim, menemen yaparım. Domates, salatalık, karpuz, peynir doğrarım. O kadar… Can boğazdan gelir ama boğazdan da gider. Yediklerime dikkat ediyorum.
Hayalleri olanlar uyuyamazlar
“Duygusal insan, hayatı dolu dolu yaşayan insandır. Hayalleriniz sizin yol haritanız oluyor. Hayalleri olanlar uyumazlar” diyen Orakçıoğlu “nun en sevdiği şiiri:
Bir gün anlayacaksın beni
Bir gün anlayacaksın beni
gözlerinin önünde
bir sis bulutu dalgalanacak.
Hatıralardan bir ses duyacaksın,
oturup yalvaracaksın tanrıya,
geri dönsün diye…
Gözlerini hatırlayacaksın,
o kahverengi gözleri.
Paslı bir bıçak gibi saplanacak
kalbine…
Anlayacaksın işte o zaman,
yalnızlığın ne demek olduğunu.
Koşacaksın loş ve ıssız sokaklarda
yeniden yaşamak isteyeceksin o günleri,
yitirmiş olacaksın işte o zaman
tüm umutlarını.
Yakalamak, tutmak isteyeceksin anıları ,
bir an bile olsa.
Ama boş, ama çaresiz,
bitkin, yorgun
yüreğinde bitmeyen
sevdaların acısı…
Fulya Erdem
Star